Bu yazıya başlık yok
Yaşananlar insan olan herkesi üzüyor.Benim gece uykularım kaçıyor.Provokasyon mu değil mi eğri mi doğru mu bilemiyorum.İnanç sahibi biriyim ama bir o kadar da demokrasiden yanayım.Tek bildiğim biz bize düşman değiliz aynı topraklarda yaşayan kardeşleriz.Allah hiçbirimizi üstün ırk , cins , tür kılmadı .O sebeptendir doğarken de gömülürken de çıplağız.Tek duam herşeyin doğru güzel barış ve huzur içinde düzelmesi.
Cem Adrian demiş ki :
Bu ülkede ölen, öldürülen istisnasız herkes öncelikle "insan"dır. ister çocuk, ister yetişkin bizim kardeşimiz, abimiz, ablamız, eşimiz, dostumuzdur. Hiçbir dil, din, ırk, meslek ve sıfat, bir "insan" için yas tutmaya engel olamaz. Olmamalı.
Bir sanatçı olarak değil, bir "insan" olarak "sebebi her ne olursa olsun" dün gece canını, hayatını, umutlarını kaybeden gencecik Burak Can Karamanoğlu ve Ahmet Küçüktağ için çok üzgün olduğumu söylemek isterim.
Üzgün olmanın hiçbir işe yaramayacağını bile bile...
İçinde olduğumuz bu vahim dönemde bana göre işe yarayacak tek şey, içimizde, kalbimizin en gölge kalan yerlerindeki "insan sevgisini" bulmak, ona sımsıkı sarılmaktır.
Bu, yaratılmak istenen tüm "ayrımcılığı" yerle bir edebilecek tek güçtür.
N'olur... Başka bir canın daha yanağı dahi çizilmesin. Ne intikam, ne kin, ne öfke... Bu fani dünyada bunun için bulunuyor olamayız. Birbirimizi sevmek, sımsıkı sarılmak, anlamak... Zor olmamalı.
Tanrı/Allah/Yaratıcı ya da inandığımız / inanmadığımız her ne ise...
Bunu emretmiş, bunu istiyor olamaz...
Biz sadece aynı topraklarda doğmuş "insan"larız...
Birbirimizi sevmek için çok nedenimiz var.
Hepsini daha iyi hatırlamak dileğiyle...
C.A.
Cem Adrian demiş ki :
Bu ülkede ölen, öldürülen istisnasız herkes öncelikle "insan"dır. ister çocuk, ister yetişkin bizim kardeşimiz, abimiz, ablamız, eşimiz, dostumuzdur. Hiçbir dil, din, ırk, meslek ve sıfat, bir "insan" için yas tutmaya engel olamaz. Olmamalı.
Bir sanatçı olarak değil, bir "insan" olarak "sebebi her ne olursa olsun" dün gece canını, hayatını, umutlarını kaybeden gencecik Burak Can Karamanoğlu ve Ahmet Küçüktağ için çok üzgün olduğumu söylemek isterim.
Üzgün olmanın hiçbir işe yaramayacağını bile bile...
İçinde olduğumuz bu vahim dönemde bana göre işe yarayacak tek şey, içimizde, kalbimizin en gölge kalan yerlerindeki "insan sevgisini" bulmak, ona sımsıkı sarılmaktır.
Bu, yaratılmak istenen tüm "ayrımcılığı" yerle bir edebilecek tek güçtür.
N'olur... Başka bir canın daha yanağı dahi çizilmesin. Ne intikam, ne kin, ne öfke... Bu fani dünyada bunun için bulunuyor olamayız. Birbirimizi sevmek, sımsıkı sarılmak, anlamak... Zor olmamalı.
Tanrı/Allah/Yaratıcı ya da inandığımız / inanmadığımız her ne ise...
Bunu emretmiş, bunu istiyor olamaz...
Biz sadece aynı topraklarda doğmuş "insan"larız...
Birbirimizi sevmek için çok nedenimiz var.
Hepsini daha iyi hatırlamak dileğiyle...
C.A.