Yakın Komşu Belgrad-2

       Yorucu bir Zemun turunun ardından iyi bir kahvaltıyı hakketmiştik.Otelimize de çok yakın olan ünlü fırın Toma' ya gittik kahvaltıya.


    Fotosunu cekmedik ama biz peynirli börek ile yukarıda iştah oldukça açıcı görünen vişneli turtayı yedik.Börekler ev böreği kadar lezzetli ve bol yağlı.Ama turta için çok iyi yorum yapamayacağım.Oldukça eksi ve şekersiz bir tatlıydı.Yani bana göre değil.Börek için 120 grivna verdik turta da 200 civariydı sanırım.Çay içemedik bardakları bitmiş :(
Bugünkü istikametimiz Hyde Park, öncelikle Otelimizin önünden Terazije caddesinden 16 nolu otobüse binerek Sava Kilisesi durağında indik. Klise dışarıdan Ayasofyanın bir replikası.İçeriye giriş ücretsiz.İçerisi adeta şantiye gibi zaten halkın yardım ve bağışları ile inşaat sürüyormuş.İlgimizi bir bayan çekiyor biz girerken başladı bir resimin başına geçip ağlamaya, biz içeri doğru gezmeye başladık tam bir koridordan geçerken sırt çantamda bir hareketlenme hissettim.Arkamı döndüğümde iki bayan ellerinde de  bir afiş güya bakıyorlar okuyorlar.Çantama baktım ki fermuar aralanmış.Arkadaşımın çantası da aynı şekilde biz bakana kadar kadınlar uzaklaşıp gittiler ama anlaşılan biz ucuz atlattık.Neyse biz kilisenin içine girdik fotoğraflar çektirip gezdik tekrar çıktık.Girişte gördüğümüz bayan aynı resmin başında hüngür hıçkırık, en son resmi öptü, okşadı ve önündeki kutuya para bıraktı.Sırada bekleyenlerin hepsi de aynını tekrarladı.Kilisenin sıva boşluklarına bire paralar sokuşturulmuştu.Anladık ki burada ibadet böyle.



 Kiliseden çıkıp 2 araç değiştirerek Hyde Parka ulaştık ki burayı da özet geçiyorum.Yine karmakarışık bir sistemle vardık çünkü.Hyde park sessiz sakin inanılmaz güzel bir park ama  anlaşılan yazın gezmek daha uygun çok umduğumuzu bulamadık Kasım ayında.Dönüşte bindiğimiz otobüs bizi Zeleni Venac'a ulaştırdı hani şu havaalanından gelirken indiğimiz durak.Burada bir pazara denk geldik. Hergün kuruluyor mu bilemiyorum.Özellikle görülmesi gereken pek bir şey de yok ama biz Salı günü gezdik.
 Hediyelik eşya alışverişimizi Katapulttan ve Kalemegdandan aldık.Çok bir şey ummayın yalnızca değişik seramik kupalar falan bulabilirsiniz ya da magnet işte. Kalemegdandan sağa doğru aşşağıya inip merdivenleri de aşarsanız Beton Hala ya varacaksınız ki çok güzel mekanları var.Yazın eminim dışarıda vakit geçirmek çok daha keyiflidir.Biz akşam yemeği için Toro yu tercih ettik ki siyah fasulye ezmesi için bile değerdi.Vegan menüleri bile va.Biz tavuk tercih ettik ve inanılmaz beğendik.

Beton Hala da sanırım hiçbir mekan boş değildir.Dekorasyonları çok hoş, menüleri zengin , yemekler lezzetli ve doyurucu.Bir sonrakinde Fridayı deneriz sanırım. Beton Hala çıkışında Sava nehri boyunca yürüdükÇok keyifli bir düzenleme yapılmış.İnsanlar yürüyor, spor yapıyor, bisiklete biniyor.Kısacası keyif dolu mekan haline getirilmiş buralar.
    Bunlar haricinde bir de Tesla Müzesi turumuz var ama çok gereksiz bir 500 grivna ödemesi olarak aklımda kaldı sadece.Ama Tesla müzesinin ilerisindeki Dolce Nista Sladje kafe  Alice Harikalar Diyarı temasıyla görülmeden, yenilip içilmeden dönülecek mekan değil bence.



Bir de Lorenzo Kakalamba var ama orası bence tamamen turistik ve boş bir mekan garson bizi resmen sevmedi ve ters davrandı.Alınganlık yapmıyorum etrafımızdaki tüm masalara gülücük saçıp konuşan tip bize resmen tek kelam etmedi bile.Yani garson iyi olsa bile sevmezdim mekanı sanırım.Zamanınız varsa görün derim ama özellikle zaman ayırılacak mekan değil.

Lviv Notlarım
  1. Şöförler çok hızlı öyle Avrupadaki gibi yol verirler diye düşünmeyin sanırım adam ezmenin cezası yok burda.
  2. Acaip yerler park etmiş arabalar göreceksiniz-kaldırımlar, refrüjler falan- yadırgamayın.
  3. Genelde sıcak kanlı sevimli insanlar Tür olduğunuz için size karşı önyargıları yok
  4. Biz pek güzel kız görmedik(kışın göçüyor olabilirler) ama bakımlı ve iyi giyimlilerdi.
  5. Çalışan kesim genelde yaş grubu yüksek olanlar gençler kafelerde oturuyor tüm gün
  6. Kimse kimseyi rahatsız etmiyor , 5 gün boyunca tartışmaya bile şahit olmadık şehir oldukça huzurlu , insanlar da.
  7. Meyve suları çok leziz.Marketten almıştım 2 ayrı çeşit ama dönünce tüketebildim. Çok pişmanım koliyle almadığıma
  8. Tatlıları yemekleri hapur hupur götürüyorlar ama şişman insan görmek çok zor hepsi fit.
  9. Erkekler yüksek sesle konuşmaya bayılıyor ya dabize oyle tipler denk geldi.
  10. Cep telefonuna izim kadar düşkün değiller, selfie çeken bir kız bile görmedik, selfie çubuğu ile sanırım sayemizde tanıştılar :)
  11. Kapalı alanda sigara içmeleri gördüğümüz tek negatif noktaydı şehirde.
  12. Yediğimiz içtiğimiz her şey kaliteliydi.
  13. Yine gitmek için sabırsızlanıyorum ama bu sefer yazını görmek için.

Popüler Yayınlar